Uzun bir süredir ara verdiğimiz köşe yazılarına yeniden döndük. Ülkede yaşan tüm fertler gibi ekonomik şartlar olsun, seçim telaşeleri olsun gündemimiz her zaman çok yoğundu.
Ülkenin bekası olduğu iddia edilen zorlu bir seçimin ardından seçim öncesi partisi ve görüşleri için birbirlerini kıran insanlar yine aynı masalarda inşallah yine otura biliyorlardır.
Bu gün seçimle gelen yöneticiler, demokrasinin gereği olarak yarın başka bir seçim ile gidebilir ama Devlet Baki’dir.
26 yıllık yayıncılık hayatımda birçok habere ortak oldum.
Acı tatlı birçok habere imza attım.
Ama dün akşam farklı idi.
Dün akşam yaşanan define olayını herkesin birebir yaşamasını isterdim.
Neden mi?
Dün gece Devletin ne olduğunu, Türk milletinin bir araya geldiğinde neler başarabileceğini birebir görebilecekleri bir geceydi.
Bir anda canlı bağlantılar ile ülke gündemine oturan 12 saat boyunca İznik’te yaşananlar, binler belki de milyonlarca kişiyi ekranlara bağladı. 7 kişinin hayatı için zamana karşı verilen gerçekten çok zorlu savaşta ne yazık ki bir vatandaşımız hayatını kaybetti.
Bunlar olayın görünen yüzü, peki görünmeyen yüzünde ne var?
Tatbikî Devlet var !!!
580 metre rakımdaki Elbeyli Kızıltepe mevkiinde ilk anda 30 kişi ile başlayan kurtarma çalışması bir anda 100-120 kişiye çıktı.
Dondurucu soğukta,
yer yer kar altında Jandarma ekipleri, AFAD, UMKE, 112, Büyükşehir İtfaiyesi, AKUT, NAK, BAKUT ve ilçe merkezinde İznik Devlet hastanesi çalışanları.
Bunların yanında tatbikî gazeteciler.
Normal şartlarda yürürken bile zorlanılabilecek dik yamaçları, gecenin karanlığında keskin taşlar arasında sırtında kilolarca oksijen tanklarını taşıyan görevlileri hiç kimse görmedi.
Bayan-erkek fark etmeksizin maske ile 51 metrelik mağaraya yarım saatlik ara ile sabaha kadar arka arkaya girenleri kimse görmedi.
12 saat boyunca görev yapan jandarma ekiplerini kimse görmedi.
Akşam saat 20.00’dan itibaren haber merkezlerine haber geçen muhabirleri kimse görmedi.
Gecenin saat 05.00’inde sırtında seleler ile görevlilere ekmek arası ve sıcak çay getiren Elbeyli Mahallesi muhtarını kimse görmedi.
Tüm bunların yanında ilçede, tüm teçhizatı ve personeli ile hazırda bekleyen İznik Devlet hastanesi çalışanlarını kimse görmedi.
Yıllar öncesinde çocukluğumda bir mahallede yangın görmüştüm.
Marşı basmadığı için saatler sonra gelen bir itfaiye, yer yer parçalanmış- çürümüş, yangına sıktığı sudan fazlasını yola akıtan itfaiye hortumunu dün gibi hatırlıyorum.
Ama dün akşam öyle değildi.
Dün akşam orada 580 metre rakıma çıkan itfaiye araçları vardı.
Tam teşekküllü ambulanslar ve işinin ehli yüzlerce personel vardı.
İznik’e vekâlet eden Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu vardı.
İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Tuncay Doğan ve birliği vardı.
İznik Emniyet Müdürü Ahmet Tekin vardı.
AFAD, UMKE, 112, Büyükşehir İtfaiyesi, AKUT, NAK ve BAKUT çalışanları vardı.
Onlarca gazeteci ve muhabir vardı.
Başta Başhekim Dilek Doğan olmak üzere İznik Devlet Hastanesi çalışanları vardı.
Elbeyli mahallesi muhtarı Ahmet Değirmenci vardı.
yani DEVLET vardı…
Bence dün gece, Türk milletinin ne olduğunun, isterse neler başarabileceğinin en güzel örneğiydi.
Bir olmanın, birlik olmanın en güzel örneğiydi.